Netflix CEO’sundan Yapay Zekâ Açıklaması: Sanatçılar İçin Alarm Zili Çalıyor

The Eternaut yapay zekâ

Netflix’in CEO’su Ted Sarandos’un yapay zekâ hakkındaki son açıklamaları, yaratıcı sektörler için bir dönüm noktası olabilir. Hollywood’da yapay zekâ devrimi sessizce değil, oldukça güçlü bir şekilde ilerliyor.


Netflix, GenAI Teknolojisini Kucaklıyor

Netflix’in ikinci çeyrek finansal sonuçlarının ardından konuşan Ortak CEO Ted Sarandos, şirketin yapay zekâyı (GenAI) nasıl kullandığını ve gelecekte nasıl kullanmayı planladığını detaylı bir şekilde anlattı. Sarandos’un açıklamalarına göre Netflix, GenAI’yi sadece maliyetleri düşürmek için değil, aynı zamanda film ve dizi kalitesini artırmak amacıyla da kullanıyor.

“Yapay zekânın yaratıcıların daha iyi film ve dizi üretmesine yardımcı olacak harika bir fırsat sunduğuna inanıyoruz,” diyen Sarandos, “Bu hâlâ gerçek insanların yaptığı gerçek işler, sadece daha iyi araçlarla,” ifadelerini kullandı.

Netflix, yapay zekâyı previz (ön görselleştirme), sahne planlaması ve görsel efektler gibi yapım öncesi süreçlerde aktif olarak kullanıyor.


The Eternaut: Netflix’te GenAI Kullanılan İlk Orijinal Yapım

Netflix, GenAI teknolojisini uygulamaya geçirdiği ilk yapımla da dikkat çekti. Nisan ayında yayınlanan Arjantin yapımı bilim kurgu dizisi The Eternaut, yapay zekâ destekli efekt sahneleriyle bir ilki gerçekleştirdi.

Dizide, Buenos Aires’te bir bina çöküşü sahnesi, Arjantinli VFX sanatçıları ve Netflix iş birliğiyle GenAI araçları kullanılarak üretildi. Bu sahne, bir Netflix orijinalinde yayınlanan ilk yapay zekâ destekli görsel efekt olarak tarihe geçti.

Sarandos, bu sahne hakkında şunları söyledi:

“Yapay zekâ destekli araçlar sayesinde inanılmaz bir sonuç çok kısa sürede elde edildi. Hatta bu sahne, geleneksel görsel efekt araçlarıyla yapılabilecek sürenin on kat daha hızlı tamamlandı.”


Sanatçılar Endişeli: “Hızlı Üretim, Yaratıcılığın Katili Mi?”

Ancak her şey bu kadar parlak değil. Netflix ve diğer büyük yapım şirketlerinin GenAI kullanımına yönelmesi, yaratıcı dünyada büyük etik tartışmaları beraberinde getiriyor.

Disney ve Universal, yapay zekâ görsel üretim platformu Midjourney’e telif hakkı davası açtı. Şirketler, Midjourney’i “telif hakkı serbestliğine yaslanarak ilerleyen bir sömürü aracı” ve “sonsuz bir intihal çukuru” olarak niteledi.

Digital Trends yazarı Nadeem Sarwar, Netflix’in bu yöndeki stratejisini eleştirerek şunları söyledi:

“Netflix’in bu kadar hız odaklı olması, aslında yaratıcı sürecin mekanikleşmesi anlamına geliyor. Bu, emekle ve özenle yapılabilecek işleri ellerinden alıp onları zamandan tasarruf için feda etmek demek.”

Sarwar’a göre bu strateji yalnızca Netflix’in işine yarıyor, sanatçılara ise zarar veriyor.


Yapay Zekâ Geliyor, Direnmek Yerine Hazırlanmak Gerekiyor

Teknolojik gelişmeler geri döndürülemez bir noktaya ulaştı. Netflix’in bu alandaki adımları, diğer platformlar için de emsal teşkil ediyor. Geçtiğimiz yıllarda Marvel Studios, Secret Invasion dizisinin açılış sekansında yapay zekâ kullanmış ve ciddi tepkiler almıştı. Ancak görünen o ki bu tür eleştiriler, yapımcıların geri adım atmasına neden olmuyor.

Sarwar son olarak şöyle uyarıyor:

“Bu trend zaten kaçınılmazdı. Marvel bunu yaptı, eleştiri aldı. Netflix ve diğerleri bundan ders çıkarır sandık ama görünen o ki, çıkarmayacaklar.”


Bu Ne Anlama Geliyor?

  • 🎨 Sanatçılar ve yaratıcılar için tehlike çanları çalıyor. Üretim sürecinin hızlandırılması, bireysel yaratıcılığı geri plana itebilir.
  • 💼 Yapım şirketleri için verimlilik ve maliyet avantajı cazip. Ancak bu, iş gücünde daralmaya ve sektördeki iş olanaklarının azalmasına neden olabilir.
  • ⚖️ Telif hakkı tartışmaları büyüyor. Hukuki altyapı, yapay zekânın üretim sürecindeki rolüne ayak uydurmakta zorlanıyor.
  • 🚀 Teknoloji durmuyor. Yapay zekânın daha fazla sektöre girmesi an meselesi.