Intel’in uzun süredir devam eden üretim sorunları ve liderlik krizi, ABD siyasetiyle iyice iç içe geçmeye başladı.
Son olarak, eski ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptığı açıklamada, Intel CEO’su Lip-Bu Tan’ın derhal istifa etmesi gerektiğini söyledi. Trump, Tan’ı “ciddi bir çıkar çatışması” içinde olmakla suçladı.
Bu sert çıkış, Senatör Tom Cotton’un Tan’ın geçmiş yatırımlarına dair şüphelerini gündeme taşımasının hemen ardından geldi. Cotton, Tan’ın “düzinelerce Çin merkezli şirkette aktif rol aldığını” ve “yüzlerce ileri düzey yarı iletken firmasında hissesi bulunduğunu” öne sürerek Intel yönetiminden 15 Ağustos’a kadar açıklama talep etti. Gelişmeler, zaten baskı altındaki Intel yönetimini daha da zor bir sürece sürüklüyor.
CEO Krizi Büyüyor
Lip-Bu Tan’ın potansiyel istifası, Intel için bir yıldan kısa sürede ikinci CEO kaybı anlamına gelebilir. Hatırlanacağı üzere, önceki CEO Pat Gelsinger, 2024 sonunda görevinden ayrılmıştı. Tan ise bu boşluğu doldurmak üzere göreve getirilmişti. Ancak şimdi, daha göreve alışamadan koltuğu tartışmalı hale gelmiş durumda.
Trump’ın açıklamasının ardından gözler, Intel’den gelecek resmi açıklamaya çevrildi. Şirket hâlâ sessizliğini koruyor. Ancak hem kamuoyu hem de siyasi baskı artarken, Intel’in bu sessizliği uzun süre koruması pek mümkün görünmüyor.
Teknolojik Gecikmeler ve 18A Krizi
Intel’in son dönemde yaşadığı en büyük teknik sorunlardan biri, 18A üretim süreciyle ilgili. Reuters’ın önceki raporlarına göre, 18A süreci beklenen getiriyi sağlayamıyor ve bu durum, yeni nesil Panther Lake işlemcilerinin kârlılığını ciddi şekilde düşürüyor. Bu teknik darboğaz, yatırımcı güvenini sarsarken şimdi siyasi baskılarla birleşerek daha da derinleşmiş durumda.
TSMC ile Umut Işığı mı?
Tüm bu olumsuzluklara rağmen, Intel için ufukta bir miktar iyimserlik de söz konusu. Tayvanlı çip devi TSMC ile yapılan görüşmeler sonucunda, düşük üretim maliyetleri yerine doğrudan bir nakit enjeksiyonu sağlanması ihtimali gündemde. Ancak, bu anlaşma henüz resmileşmiş değil ve taraflardan bir onay açıklaması gelmiş değil.
Öte yandan, kulislerde Intel’i satın almak için sıraya giren bazı yatırım grupları olduğuna dair söylentiler de dolaşıyor. Bu iddialar şimdilik teyitsiz olsa da, Intel’in mevcut durumunu daha da karmaşık hale getiriyor.