Mobilde Harcanan Zamanın Yüzde 88’i Uygulamalarda Geçiyor
Dijital dünyanın en hızlı büyüyen alanlarından biri olan mobil uygulama pazarı, dijital dönüşümün merkezine yerleşmesiyle markalar için yeni fırsatlar ve rekabet avantajları yaratıyor. Kullanıcıların mobil cihazlarda geçirdiği süre artarken hem uygulama sayılarında hem de uygulama içi etkileşimlerde ciddi bir yükseliş yaşanıyor.
Dijital Pazarlama Okulu Kurucusu Yasin Kaplan, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
“Statista verilerine göre, dünya genelinde reklam harcamalarının 2025 yılı sonuna kadar 390 milyar dolara ulaşması öngörülüyor. Pazarın yıllık büyüme oranı yüzde 8,17 olarak belirtiliyor. 2029 yılına kadar ise pazar hacminin 533 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Uygulama içi reklamcılık pazarında mobil internet kullanıcı başına ortalama reklam harcamasının da 2025 yılında 59 dolar seviyesine çıkacağı tahmin ediliyor.”
Günde 262 Kez Telefona Bakıyoruz
Dünya genelinde ortalama bir kullanıcı telefonunu günde 262 kez, yani neredeyse her 5 dakikada bir kontrol ediyor. Bu da mobilde geçirilen zamanın %88’inin uygulamalarda geçtiğini ortaya koyuyor. Dolayısıyla mobil uygulama pazarı, markalar ve girişimciler için hâlâ en güçlü yatırım alanlarından biri olmaya devam ediyor.
Facebook ve Instagram Gelirlerde Zirvede
Uygulama gelirleri açısından sosyal medya devleri ilk sıralarda yer alıyor. Kaplan’ın aktardığına göre; “Facebook ve Instagram, global mobil uygulama gelirlerinin neredeyse yarısını oluşturuyor. Facebook, 3 milyar kullanıcıyla en geniş kullanıcı tabanına sahip uygulama olurken; onu YouTube ve WhatsApp takip ediyor.”
Başarının Anahtarı: Kullanım ve Tekrar Etkileşim
Kaplan, uygulama reklam stratejilerinde dikkat edilmesi gereken noktaları ise şöyle özetledi:
“İndirme sayısı önemli bir metriktir. Ancak esas kritik nokta, uygulamanın indirilmesinden sonra aktif olarak kullanılmasıdır. Veriler, uygulamayı indirenlerin yaklaşık %38’inin ikinci kez açmadığını gösteriyor. Bu nedenle hem indirme hem de tekrar kullanım odaklı reklam stratejileri kurgulanmalıdır.”
Kaplan ayrıca ASO (App Store Optimization) çalışmalarının uygulamaların mağazalarda daha üst sıralarda yer alması açısından büyük önem taşıdığını, mobil push bildirimleri ve uygulama içi pazarlama stratejilerinin ise kullanıcı bağlılığını artırdığını vurguladı.
Son olarak Kaplan, bir Türk girişimi olan Mobile Action gibi platformların sunduğu pazarlama otomasyon araçlarının, indirme ve kullanım oranlarını artırmada şirketlere büyük avantaj sağladığını belirtti.
