Teknoloji borsalarının tartışmasız kralı konumuna yükselen ve piyasa değeriyle 4.5 trilyon dolar barajını zorlayan Nvidia, finans dünyasındaki “Bu bir balon mu?” sorularına ve en büyük müşterilerinin başlattığı “bağımsızlık savaşına” karşı kendinden emin bir duruş sergiliyor.
Nvidia CEO’su Jensen Huang ve yönetimi, yapay zeka devriminin henüz emekleme aşamasında olduğunu ve Nvidia’nın sadece bir “çip satıcısı” değil, bu yeni çağın altyapısını kuran vazgeçilmez bir platform olduğunu savunarak değerlemelerinin altını doldurmaya çalışıyor.
Savaşın kızıştığı nokta ise oldukça ironik; Nvidia’nın cirosunun çok büyük bir kısmını oluşturan Meta ve Google gibi teknoloji devleri, aynı zamanda Nvidia’ya olan bağımlılıklarını azaltmak için milyarlarca dolar harcayarak kendi yapay zeka çiplerini (ASIC) geliştiriyorlar. Ancak Nvidia yönetimi, bu durumu bir varoluşsal tehdit olarak görmüyor. Şirketin tezi, geliştirdikleri CUDA yazılım ekosisteminin ve donanım entegrasyonunun (GPU + Ağ + Yazılım) rakipler tarafından kopyalanmasının neredeyse imkansız olduğu gerçeğine dayanıyor. Meta veya Google kendi özel işleri için kendi çiplerini kullansa bile, genel amaçlı yapay zeka eğitimi ve en karmaşık modeller için hala Nvidia’nın “Blackwell” gibi en üst seviye donanımlarına muhtaç durumdalar.
Nvidia’nın bu özgüvenli savunması, yapay zeka pazarının “sıfır toplamlı bir oyun” olmadığı inancından besleniyor. Yani Meta’nın kendi çipini üretmesi, Nvidia’nın pazar payını küçültmekten ziyade, toplam pazarın ve veri işleme ihtiyacının o kadar hızlı büyümesine neden oluyor ki, Nvidia’nın ürettiği her çip yine de yok satmaya devam ediyor. Şirket, veri merkezlerinin trilyon dolarlık bir dönüşüm sürecinden geçtiğini ve bu “yeni sanayi devrimi”nde kürekleri değil, buharlı makineleri satan taraf olarak kârlılığını uzun yıllar koruyacağını iddia ediyor.
