NetApp Türkiye Genel Müdürü Behçet Yumrukçallı Röportaj

Depolama Her Geçen Gün Daha Önemli Hale Geliyor!

Kurumlar için elde ettikleri verilerin önemi her geçen gün artıyor. Bizde aklımızdaki soruları verinin merkezinde yer alan NetApp firmasının Türkiye Genel Müdürü Behçet Yumrukçallı’ya yönelttik. Bakın Behçet bey bizlere neler söyledi.

Veri depolama ve veri yönetimi konusundaki son trendler neler?

Geçtiğimiz yıl konuştuğumuz trendler bu senede geçerli diyebilirim. Fakat bu sene trendden çıktı ve gerçek olmaya başladı. Büyük Veri, Bulut Bilişim, Sosyal Medya ve Mobilite üzerine çok fazla konuştuk. Tüm bunlar artık hayatımızda olmaya başladı. BT dünyası değişiyor. Özellikle Sosyal Medya ve Mobil cihazların etkisiyle büyük verinin önemi gittikçe artmaya başladı. Nesnelerin İnterneti dediğimiz yaklaşımla Büyük Veri’nin kullanımı kaçınılmaz oldu. Bir yandan da Büyük Veri ile Bulut Bilişim hizmetlerini ayrıştıramaz hale geldik. Tüm bu konuştuklarımız ciddi bir şekilde kullanılmaya başlandı.

Büyük Veri tek başına bir anlam ifade etmiyor. Büyük Veriyi değerli kılan şey, firmaların sahip oldukları veriler üzerindeki analiz ihtiyaçları. Firmalar ciddi anlamda ellerindeki verilerin değerini anlamaya başladılar. Veriler şirket içi ve dışından toplanabiliyor. Toplanan verilerden elde edilen değer ile ticari açıdan fayda sağlanacağının da farkına varılmış durumda. Dolayısıyla bu analiz tabanlı düşünce Büyük Verinin kullanılması gerekliliği konusundaki yaklaşımı daha da sağlamlaştırdı.netapp_behcet_yumrukcalli4_600

Geçtiğimiz günlerde Bulut Bilişim hizmetinizi kullanıcıların beğenisine sundunuz. Bu yeni hizmet kurumlara ne gibi avantajlar sağlıyor?

Yeni ürünümüzü geliştirmeden önce özellikle Büyük Veri ve Bulut Bilişim konusunda piyasada bazı sıkıntıların olduğunu fark ettik. Bunlardan birincisi Bulut Bilişim konusunda kullanıcıların aklına takılan güvenlik sorunlarıydı. Benim şahsi görüşüm bunların artık efsaneleştiği yönünde. Şöyle bir örnek vermek istiyorum. Amerika Ulusal Güvenlik Kurumu yıllardır genel Bulut Bilişim hizmetlerini kullanmakta. Bu bakış açısı ile baktığınızda eğer aldığınız servisi, iyi idare edilebiliyor iseniz bir sıkıntı olmadığını görüyoruz. Firmalar Bulut Bilişim servislerini kullanırken özel verilerini kendilerine özel Bulut Bilişim altyapısında barındırabilirler. Diğer uygulamalar için de genel Bulut servisleri kullanılabilir. Bu sayede hibrid bir yapıda kurumun ticari açıdan daha iyiye gitmesi sağlanmış olur.

İkinci sıkıntı ise Bulut Bilişim hizmetleri sunan firmaların standartlaşamamasından kaynaklanıyor. Her firma aynı ölçüde hizmet sunmuyor ve kullanıcılar hizmet aldıkları firmaların yeterliliğinden emin olamıyor. Ya da günün şartları değişiyor ve hizmet satın aldığınızda Genel Bulutta olan uygulamalarınızı özel Buluta taşımanız gerekiyor. Bu gibi durumlarda esneklik çok önemli hale geliyor. Tabii ki Bulut Bilişim ile performansınızı bir iki ayar ile ayarlamanız mümkün fakat Veri öyle değil. Veriler petabaytlarca yer kaplıyor ve istendiğinde hemen yer değiştirmeniz mümkün olmuyor.

Yukarıda belirttiğim bu iki konunun acil olarak çözülmesi gerektiğini düşündük ve yeni çözümlerimizi hazırladık. Data Fabric adını verdiğimiz yeni çözümümüzü de geçtiğimiz günlerde kullanıcıların beğenisine sunduk. Bu ürün ile birlikte ister kullanıcıların verileri kendi NetApp altyapısı ile özel Bulut içerisinde olsun isterse Amazon, Azure ve IBM Softlayer gibi hizmet sağlayıcı üzerinde, fark etmeksizin tek bir yerden veri yönetimi sağlayabiliyoruz. Bu noktada artık Genel mi, Özel mi veya hibrid mi diye ayrıştırmadan Bulut Bilişim hizmetleri ile sağlanan verinin tek bir merkezden yönetilebilmesinin sağlanması gerekiyor.

Artık tek bir Data Fabric yönetimi ile farklı farklı servis sağlayıcılardan aldığınız hizmeti yöneterek sistemleri kapatmadan veri transferi gerçekleştirebiliyorsunuz. Bu size çok büyük bir esneklik sağlıyor ve günün şartları neyi gerektiriyor ise o altyapılarda çalışmanıza olanak tanıyor. Bu sayede bir servis sağlayıcıya bağlandım endişesinden kurtulmuş oluyorsunuz.

Son dönemde artan eğilimlerden bir tanesi de yazılımın servis olarak verilmesi. Bunun bir anlamı da Bulut Bilişim hizmetlerinin daha fazla kullanılması. Artık yazılım lisansını alıp kendi bilgisayarınız üzerinde yapacağınız kurulum ile kullanacağınıza, Bulut Bilişim hizmetleriyle birlikte kullandığın kadar öde mantığıyla kullanmanız mümkün. Bu noktada ürünümüz Data Fabric çok daha önemli hale geliyor. Ürünümüz sayesinde kullandığınız hizmeti hem genel hem de özel Bulut Bilişim altyapınızda kullanmanız mümkün olacak.

Tabii ki burada yedekleme konusunun da altını çizmemizde fayda var. Firmalar hali hazırda kullandıkları Bulut Bilişim altyapılarının çoğunu yedekleme ve arşiv için kullanıyorlar. Biz de Steelstore adını verdiğimiz ürün ile kullanıcılara bu konuda da yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bu ürünümüz ile müşterimizin kendi ortamına bir uygulama sunuluyor. Bu uygulama tüm yedekleme yazılımlarıyla entegre çalışabiliyor. Müşterilerimizin yedeklerini hem sıkıştırarak hem de şifreleyerek 1/30 boyutlarına kadar küçülterek depoluyoruz. Belirlediğiniz politikalar çerçevesinde yedek ve arşivlerinizi Bulut Bilişim üzerinde tutma şansına sahip oluyorsunuz.
Bunun yanı sıra yazılım tanımlamalı veri depolama çözümlerini de bir üst seviyeye çıkarmış durumdayız. Bugün Amazon’dan bir ay (istediğiniz süre dahilinde) sanal bir NetApp depolama birimi almanız mümkün. Sanal depolama birimimizi farklı servis sağlayıcıları ile yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Türkiye’ye de bu servisimizi yaymaya çalışacağız. Bu depolama birimlerinin en büyük avantajı sadece kendi kapsamında çalışmıyor olması. Aynı zamanda kurum içerindeki NetApp cihazlarla da uyumlu ve senkronize olarak çalışabiliyorlar. Artık kullanıcılarımız yatırım yapmadan sadece kiralayarak NetApp’ın sunduğu avantajlardan faydalanabiliyorlar.

Büyük Verinin Ateşi sönüyor mu?

Bu düşünceye kesinlikle katılmıyorum. Aksine Büyük Veri uygulamaları konusunda günden güne bir artış olacak. Analiz konusunda yeni gelişmeler yaşanacak. Özellikle farklı yerlerden gelen verilerin birlikte analiz edilmesi konusu popülerlik kazanacak.
Bir diğer yandan Nesnelerin İnterneti dediğimiz kavram daha çok konuşulmaya başlanacak. Giyilebilir teknolojiler ile sağlık tarafında büyük gelişmeler yaşanacak. Mobil cihazlar daha akıllı hale gelecek. Sensörlü cihazların sayısı katlanarak artmaya devam edecek. IDC’nin verilerine göre 2015 yılının sonunda internet üzerinde IP’si olan cihaz sayısı 4.9 milyarın üzerine çıkacak. Bu rakam geçtiğimiz yıla göre yüzde 30 artış anlamına geliyor. 2025 yılında ise bu cihaz sayısının 25 milyarın üzerine çıkacağı tahmin ediliyor. Tahminler böyleyken Büyük Verinin ateşinin söneceğini düşünmüyorum, aksine Büyük Veri kurumlar için çok daha önemli bir hale gelecek.

Türkiye depolama pazarı hakkındaki görüşleriniz neler?

Türkiye’de ilginç bir durum var. 2014 yılında 2013 yılına göre Türkiye depolama pazarında yüzde 38’lik kapasite büyümesi gerçekleşti. Karlılık olarak baktığımızda ise büyümenin yüzde sıfır olduğunu görüyoruz. Bu durum üreticiler ve çözüm sağlayıcılar açısından çok iyi bir resim değil. Fakat müşteriler açısından avantajlı bir durum. Türkiye’de normalin üstünde bir rekabet ortamı var. Bu rekabet fiyatların normalinden çok daha aşağılara çekilmesine neden oluyor. 2015 yılında Türkiye pazarının kapasite tarafında büyümeye devam edeceğine inanıyorum. Tabii ki projelerimiz içerisinde sadece özel sektör yok. Kamu tarafında da ciddi projeler gerçekleştiriliyor. Genel anlamda pozitif bir beklentimin olduğunu belirtmeliyim.