Tesla ’da tansiyon yeniden yükseldi. Yönetim Kurulu Başkanı Robyn Denholm, hissedarlara gönderdiği mektupta Elon Musk’a önerilen 1 trilyon dolarlık performans paketinin onaylanmaması halinde, şirketin Musk’ı CEO olarak kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacağını yazdı.
6 Kasım’daki yıllık genel kurul öncesi gelen bu çıkış, oylamanın önemini en üst düzeye taşıdı. Denholm, Musk’ın Tesla’nın yapay zekâ, otonom sürüş ve robotik vizyonunun merkezindeki isim olduğunu vurgularken; bağımsızlık ve yönetişim tartışmaları büyüyor. Bağımsız danışmanlar ve bazı paydaşlar, kurulun Musk üzerindeki denetim kapasitesini sorguluyor. Arka planda ise kritik bir hukuki dosya var: Delaware Chancery Court, 2018’deki 55 milyar dolarlık ünlü paketi “adil olmayan süreç” gerekçesiyle iptal etmişti; mahkeme Aralık 2024’te bu kararı yeniden teyit etti. Tesla karara itiraz ederken, şirketi Delaware dışına taşıma (Teksas) olasılığı da gündeme gelmişti.
Yeni teklifin mimarisi iddialı: 12 dilim hisse senedi opsiyonu, şirketin 8,5 trilyon $ piyasa değerine uzanan hedeflerle ve robotaksi/insansı robotlar gibi operasyonel kilometre taşlarıyla bağlanmış durumda. Paket, uzun vadeli EBITDA çıtalarıyla da çerçeveleniyor; Tesla’nın “otonom+AI şirketi” anlatısı burada kilit rol oynuyor.
“Musk’sız bir Tesla, değer kaybeder.” Ancak oylamanın kaderi salt söylemle değil, kurumsal yönetişim güveniyle belirlenecek. Geçmişte mahkemenin altını çizdiği bağımsızlık sorunları ve “müzakere süreci” eleştirileri, bu kez nasıl adreslenecek? Oylama, sadece bir ücret paketi değil, Tesla’nın AI odaklı gelecek stratejisinin de referandumuna dönüşmüş durumda.
Onay çıkarsa Musk, hedeflere kilitli opsiyon dilimleriyle Tesla’yı AI/otonom ekseninde büyütme argümanını güçlendirecek. Reddî halinde ise Denholm’un mektubunda ima edildiği gibi yönetim-süreklilik riski belirginleşecek; bu da yönetim kurulu yapısı, ikame planı ve hatta şirket merkezi tartışmalarını alevlendirebilir.







