Teknoloji dünyasını kasıp kavuran ve şirketlerin trilyon dolarlık yatırımlar yaptığı yapay zeka devrimi, son kullanıcı için beklenmedik bir maliyet krizine dönüşüyor.
Sektörden gelen son veriler, yapay zeka sunucularına olan doyumsuz talebin, bellek (RAM) piyasasında dengeleri altüst ettiğini ve bunun sonucunda akıllı telefonlardan dizüstü bilgisayarlara kadar tüm elektronik cihazların fiyatlarında ciddi artışlara neden olacağını gösteriyor. Üreticilerin önceliği değiştiği için, standart tüketicinin kullandığı teknolojiler artık “ikinci plana” atılmış durumda.
Krizin merkezinde, yapay zeka işlemcilerinin (Nvidia H100/Blackwell vb.) çalışmak için ihtiyaç duyduğu Yüksek Bant Genişlikli Bellek (HBM) teknolojisi yatıyor. Samsung, SK Hynix ve Micron gibi dünyanın en büyük bellek üreticileri, kâr marjı çok daha yüksek olan ve yapay zeka şirketleri tarafından yok satılan HBM çiplerini üretmek için fabrikalarındaki üretim bantlarını dönüştürüyor. Bu stratejik hamle, bizim bilgisayarlarımızda (DDR4/DDR5) veya telefonlarımızda (LPDDR5X) kullandığımız standart belleklerin üretim kapasitesinin daralmasına ve arzın talebi karşılayamamasına yol açıyor.
Ekonominin temel kuralı olan “arz azalırsa fiyat artar” prensibi, 2025 ve 2026 yıllarında teknoloji raflarına sert bir şekilde yansıyacak. Uzmanlar, RAM maliyetlerindeki bu artışın, özellikle fiyat rekabetinin yoğun olduğu orta segment telefonları ve uygun fiyatlı dizüstü bilgisayarları vuracağını öngörüyor. Üreticiler, artan bellek maliyetlerini ya doğrudan cihazın etiket fiyatına yansıtacak ya da aynı fiyata daha düşük RAM kapasitesi sunarak (örneğin 16GB yerine 8GB’da ısrar ederek) “gizli zam” yoluna gidecekler. Kısacası, ChatGPT veya Gemini gibi sistemlerin daha zeki olması için gereken donanım yatırımı, dolaylı yoldan yeni bir bilgisayar veya telefon alırken cebimizden daha fazla para çıkmasına neden olacak.
