“İnternete Sansür Yasası” Yeniden Gündemde

Düşünce kuruluşu Freedom House’un Türkiye’deki interneti ‘Özgür Değil’ biçiminde açıklamasından 5 ay bile geçmeden internete sansür yeniden gündemde.

Türkiye’de, “İnternete sansür yasası” olarak bilinen ve Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) geçen yıl “temel hak ve hürriyetleri kısıtladığı” gerekçesiyle iptal ettiği düzenlemenin genişletilerek tekrar yasalaştırılmaya çalışılması tartışma yarattı.

Muhalefete göre, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) 7 Haziran’da yapılacak genel seçimler öncesi sosyal medyada muhalif sesleri “sindirerek” kendisini güvence altına almaya çalışıyor.

Konuyla ilgili görüşlerini açıklayan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Erdal Aksünger, “Bu düzenlemenin amacı, internetin yargıya rağmen kontrol altında tutulacağı bir seçim süreci geçirmek” dedi.

Erdal Aksünger, AYM’nin, teklifin bu haliyle yasalaşması durumunda yine iptal kararı vereceği görüşünde olduğunu söyledi. Aksünger, daha önce iptal edilen bir yasanın genişletilerek yeniden Meclis’e getirilmesinin hukuk devleti açısından kabul edilemez olduğunu ifade etti.Sansür_6_600

Devlet İlkeleri Çiğneniyor

Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi ve İnternet Teknolojileri Derneği Başkanı Doç. Dr. Mustafa Akgül de, AKP’nin hukuk devleti ilkelerini çiğnediği kanısını taşıyor. Hükümetin “Kişisel haklara, aileye saldırı olduğunda bunu nasıl engelleyeceğiz?” söylemini dile getirdiğini söyleyen Akgül, “Hukuk devletinde bu, hakim kararıyla olur. Kurallar çok açık yazılır ve siyasiler karar vermez. Bu teklifte bakanlık istediği zaman en erken iki gün sonra mahkeme karar verecek ama bunun ne zaman uygulanacağını da bilmiyoruz çünkü yazılı değil” diye konuştu.

AKP’li Yücel: AYM İptal Etmez

Teklife yönelik eleştirilerle ilgili olarak, AKP Isparta Milletvekili ve Adalet Komisyonu Üyesi Recep Özel ise “Kişisel hak ve özgürlükler, bilginin paylaşılması gibi sözler kulağa hoş geliyor. Ancak aslı olmayan paylaşım çok hızlı bir şekilde herkese ulaşıyor” dedi. Özel, teklifin yasalaşması halinde Başbakana ve bakanlara “savcı-hakim yetkisi değil, içeriği durdurma yetkisi” verildiğine ve Sulh Ceza Hakimliği’ne gidileceği için de yargı denetiminin öngörüldüğüne dikkat çekiyor. AKP’li Recep Özel, CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger’in aksine, AYM’nin teklifin yasalaşması halinde iptal kararı almayacağını söyledi. Özel, teklifin seçimlerden önce Meclis’e getirilmesinin de özel bir amacı olmadığını belirtti.

“Torba Kanun Teklifi” Genişletildi

Bu arada TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen Torba Kanun teklifine yapılan ekle, Başbakanlık veya ilgili bakanlıklar, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’ndan (TİB) içeriğin kaldırılması ve erişimin engellenmesini talep edebilecek.

Buna göre, başbakanlık, bakanlıklar, bağlı ve ilgili kuruluşlar ile düzenleyici ve denetleyici kurumlar, TMSF’de üst düzey yönetici kadro ve pozisyonunda bulunanların görev süreleri sona erdiğinde veya görevden alındıklarında atanacakları kadro ve pozisyonlar standart hale getirildi.

Atamalar için uygun boş kadro ve pozisyon bulunamaması halinde, başka bir işleme gerek kalmaksızın söz konusu kadro ve pozisyonlar ihdas edilmiş ve kurumların kadro ve pozisyon cetvellerinin ilgili bölümlerine eklenmiş sayılacak. Bu şekilde ihdas edilmiş sayılan kadrolar ve pozisyonlar boşalması halinde herhangi bir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılacak. Anılan kadro ve pozisyonlara atananlar atamaya yetkili amirler tarafından belirlenen birimlerde istihdam edilecek.

Erişimin Engellenmesi

Yaşam hakkı ile kişilerin can ve mal güvenliğinin korunması, milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi veya genel sağlığın korunması sebeplerinden bir veya bir kaçına bağlı olarak hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, başbakanlık veya milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi veya genel sağlığın korunmasıyla ilgili bakanlıkların talebi üzerine TİB tarafından internet ortamında yer alan yayınla ilgili olarak içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi kararı verilebilecek.

Karar, başkanlık tarafından derhal erişim sağlayıcılara ve ilgili içerik ve yer sağlayıcılara bildirilecek. İçerik çıkartılması veya erişimin engellenmesi kararının gereği, derhal ve en geç kararın bildirilmesi anından itibaren 4 saat içinde yerine getirilecek. Söz konusu içerikler çıkarılıncaya kadar erişimin engellenmesi tedbirine devam edilecek.

Sansür_2_600

 

Başbakan ve Bakan Talebiyle İçerik Çıkarılabilecek

Başbakanlık veya ilgili bakanlıkların talebi üzerine başkanlık tarafından verilen içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi kararı, başkanlık tarafından, 24 saat içinde sulh ceza hakiminin onayına sunulacak. Hakim, kararını 48 saat içinde açıklayacak; aksi halde, karar kendiliğinden kalkacak.

Bu madde kapsamında verilen erişimin engellenmesi kararları, ihlalin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle verilecek. Ancak, teknik olarak ihlale ilişkin içeriğe erişimin engellenmesi yapılamadığı veya ilgili içeriğe erişimin engellenmesi yoluyla ihlalin önlenemediği durumlarda, internet sitesinin tümüne yönelik olarak erişimin engellenmesi kararı verilebilecek.

Bu madde kapsamındaki suça konu internet içeriklerini oluşturan ve yayanlar hakkında başkanlık tarafından, cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunulacak. Bu suçların faillerine ulaşmak için gerekli olan bilgiler içerik, yer ve erişim sağlayıcılar tarafından hakim kararı üzerine adli mercilere verilecek. Bu bilgileri vermeyen içerik, yer ve erişim sağlayıcıların sorumluları, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, 3 bin günden 10 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacak.

Verilen içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi kararın gereğini yerine getirmeyen erişim sağlayıcılar ile ilgili içerik ve yer sağlayıcılara 50 bin liradan 500 bin liraya kadar idari para cezası verilecek.

Ayrıca, içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi kararının uygulanmaması sonucunda devlet veya kişiler zarara uğramış ise, zararın niteliği ve derecesine göre Başkanlığın talebi üzerine Kurum tarafından yetkilendirmenin iptaline de karar verilebilecek.

Kişisel Verilerin İşlenmesi

Kişisel verilerin işlenmesinde; hukuka ve dürüstlük kurallarına uygun olması, doğru ve gerektiğinde güncel olması, belirli, açık ve meşru amaçlar için işlenmesi, işlendikleri amaçla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olması ile işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilmesi ilkelerine uyulacak.

Elektronik haberleşmenin ve ilgili trafik verisinin gizliliği esas olacak. İlgili mevzuatın ve yargı kararlarının öngördüğü durumlar haricinde, haberleşmeye taraf olanların tamamının rızası olmaksızın haberleşmenin dinlenmesi, kaydedilmesi, saklanması, kesilmesi ve takip edilmesi yasak olacak.

Elektronik haberleşme şebekeleri, haberleşmenin sağlanması dışında, abonelerin terminal cihazlarında bilgi saklamak ya da saklanan bilgilere erişim sağlamak amacıyla işletmeciler tarafından ancak ilgili abonelerin, verilerin işlenmesi hakkında açık ve kapsamlı olarak bilgilendirilmeleri ve açık rızalarının alınması kaydıyla kullanılabilecek.

İşletmeciler, şebekelerinin, abonelerine ait kişisel verilerin ve sundukları hizmetlerin güvenliğini sağlamak amacıyla uygun teknik ve idari tedbirleri alacak.

Verilerin İşlenmesinde İlgili Kişilerin Rızası Aranacak

Şeffaflığın sağlanması ve bilgilendirme kapsamında ve kamu yararının sağlanması amacıyla Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından işletmelere getirilen yükümlülüklerin yerine getirebilmesi için kişisel veriler işlenebilecek. Kişisel verilerin yurt dışına aktarılmasına ilişkin ilgili mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla, trafik ve konum verileri, ancak ilgili kişilerin açık rızaları alınmak koşuluyla yurt dışına aktarılabilecek.

Trafik verileri, trafiğin yönetimi, arabağlantı, faturalama, usulsüzlük, dolandırıcılık tespitleri ve benzeri işlemleri gerçekleştirmek ya da tüketici şikayetleri ile arabağlantı ve faturalama anlaşmazlıkları başta olmak üzere, uzlaşmazlıkların çözümü amacıyla, sadece işletmeci tarafından yetkilendirilen kişilerle sınırlı kalmak kaydıyla işlenecek. Bu uzlaşmazlıkların çözüm süreci tamamlanıncaya kadar gizliliği ve bütünlüğü sağlanarak saklanacak.

Katma değerli elektronik haberleşme hizmetlerinin sunulması ya da elektronik haberleşme hizmetlerinin pazarlanması amacıyla ihtiyaç duyulan trafik verileri ile konum verileri anonim hale getirilerek ya da ilgili abonelerin açık rızasının alınması ve sadece işletmeci tarafından yetkilendirilen kişilerle sınırlı kalmak kaydıyla belirtilen faaliyetlerin gerektirdiği ölçü ve sürede işlenebilecek.

Elektronik haberleşme hizmeti sunan şirketin işletmecileri konum verilerinin işlenmesinde abonelere bu verilerin işlenmesini reddetme imkanı sağlayacak. İlgili mevzuat ve yargı kararlarının öngördüğü durumlar haricinde, ancak acil yadım çağrıları ile afet ve acil durum hallerinde, abonelerin açık rızası aranmaksızın konum verileri ve ilgili kişilerin kimlik bilgileri işletmeci tarafından yetkilendirilen kişilere sınırlı olmak kaydıyla işlenebilecek.

Abone şikayetlerinin incelenmesi ve denetim faaliyetleri kapsamında trafik ve konum verileri ile kişisel veriler belirtilen faaliyetlerle sınırlı olmak kaydıyla işlenebilecek.

Verilerin Saklanma Süreleri

Kanun kapsamında sunulan hizmetlerle ilişkin olarak, veri kategorileri ile haberleşmenin yapıldığı tarihten itibaren bir yıldan daha az ve iki yıldan daha fazla olmamak üzere verilerin saklanma süreleri yönetmelikle belirlenecek.

Soruşturma, inceleme, denetleme ya da uyuşmazlığa konu olan kişisel veriler ilgili süreç tamamlanıncaya kadar; kişisel verilere ve ilişkili diğer sistemlere yapılan erişimlere ilişkin işlem kayıtları iki yıl; kişisel verilerin işlenmesine yönelik abonelerin rızalarını gösteren kayıtlar asgari olarak abonelik süresince saklanacak.

İşletmeciler, tahsilata ilişkin riskin yönetilmesi ve kötü niyetli kullanımların önlenmesi amacıyla abonelerin elektronik haberleşme hizmetlerine yönelik fatura tutarı ve ödeme bilgilerini diğer işletmecilerle paylaşabilecek ve işleyebilecek. Kanun kapsamında, kişisel verilerin gizliliğinin, güvenliğinin ve amacı doğrultusunda kullanılmasının temininden işletmeciler sorumlu olacak.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın görevleri arasında, ulusal kamu entegre veri merkezlerine yönelik politika, strateji ve hedefleri belirlemek, eylem planlarını hazırlamak, e-devlet hizmetlerinde kullanılan verilerin ve sistemlerin barındırıldığı veri merkezlerini kamu entegre veri merkezlerinde toplamak amacıyla gerekli altyapıları kurmak da olacak.

AYM İptal Etmişti

Eylül 2014’te Meclis’te kabul edilen torba yasada, internet içeriğine erişimin engellenmesi yetkisi, TİB Başkanının talimatıyla ve mahkeme kararı olmaksızın 4 saat içinde gerçekleşecek şekilde düzenlenmişti. Bu düzenlemeye göre içeriğe erişim önce engelleniyor, sonra mahkemeye taşınıyordu.

Yasaya gerekçe olarak da “Milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi nedenlerinden bir veya birkaçına bağlı olarak, gecikmesinde sakınca bulunan haller” gösterilmişti. Anayasa Mahkemesi ise 2 Ekim 2014’te yeni teklifin daha dar kapsamlı olan halini iptal etmişti. AYM iptal kararı ile internet sitelerinin idare tarafından değil ancak yargı kararıyla kapatılabileceğini de hükme bağlamıştı.

Türkiye İnternet Özgürlüğünde 6 Basamak Yükselmişti

Aslında çok da değil, daha bundan birkaç ay önce Aralık 2014’te internetin ülkelerin sosyal ve ekonomik kalkınmasına katkısını ölçen Dünya İnternet Endeksi 2014 raporunda Türkiye’nin bir yıl öncesine göre daha iyi durumda olduğu belirtiliyordu.

Genel endeks sıralamasında Türkiye 100 üzerinden 53,30 puan alarak 86 ülke içinde 38’inci olmuştu. Alt endeks gruplarından ‘Özgürlük ve Şeffaflık’ alanında ise Türkiye’nin sıralamadaki yeri 52’ncilik olarak belirlenmişti.

World Wide Web Vakfı tarafından hazırlanan yıllık raporlarda Türkiye 2013 yılında aynı alanda 58’inci sırada bulunuyordu. Türkiye’nin 2013 yılına göre kaydettiği ilerlemede internete erişimde kadınlara fırsat eşitliği tanınmasının rolü olduğu ifade edilmişti.

Raporda birçok gelişmiş ülkede dahi internet üzerinden kadınlara baskının yoğunlaştığı vurgusu yapılmıştı. Raporda, intikam pornosu olarak adlandırılan ve eski partnerlerin çektiği özel görüntüleri internet ortamında paylaşması olarak bilinen olaylarda ciddi artış yaşandığı, emniyet güçlerinin bu vakaları önleme konusunda yetersiz kaldığı ifade edilmişti.

İnternette kişilerin mahremiyetinin korunması konusunda Türkiye dahil pek çok ülkenin 10 üzerinden 3 puanın altında kaldığı da belirtiliyordu.

Şeffaflık Yok

Raporda eleştirilen bir diğer nokta ise emniyet güçlerinin internet sağlayıcısı firmalardan kullanıcı bilgilerini isteyip, bu konuyu gizli tutmayı tercih etmesi olmuştu. “İnternette güvenliğin sağlanmasında şeffaflık başlangıç noktası olmalı” denilen raporda, Türkiye dahil birçok ülkede yetkililerin kullanıcı bilgilerini hiçbir yerde açıklama yapmadan şirketlerden talep ettiği de ifade edilmişti. Sosyal medya üzerinden organize edilen protesto gösterilerinin etkinliği alanında ise Türkiye’nin yanı sıra Şili, Meksika ve ABD’nin giderek daha etkin hale geldiği de raporda yer alan yorumlar arasında yer almıştı.