Siber Güvenlik Yaklaşımı Nasıl Olmalı?

“Günümüzde, siber saldırı yüzeyleri evrimleştikçe; hem kişisel hem de kurumsal açıdan siber güvenlik kritik bir hal almaya başladı. Online tarafta işlem hacminin ve paylaşılan bilginin artması ile depolanan hassas bilgiler ve bunların mahiyetleri siber güvenlik tedbirlerini öne çıkardı. Gelecek trendler ise, sofistike bir yaklaşım ile katmanlı ve bütünleşik işlevlerin öne çıkacağının sinyalini vermekte. Destek A.Ş. olarak biz de çözüm paketlerimizi bu vizyona göre kurguluyoruz.”

Ankara ve İstanbul başta olmak üzere, Türkiye’nin 7 bölgesinde de faaliyetleri bulunan, 30’dan fazla irtibat ofisi ve 600’den fazla çalışanı ile Destek A.Ş. gelecek siber güvenlik trendlerine özel hazırladığı çözümler ile ön plana çıkıyor. Bilişim ve iletişim teknolojilerinde, danışmanlık, tasarım, satış ve satış sonrası hizmetler sunan Destek A.Ş. müşterilerinin kendi işlerine odaklanmalarını sağlarken; iş süreçlerinde de katma değer sağlıyor.

Bu konuda trendlerin çok hızlı değiştiğini ve mevcut olanların geliştiğini dile getiren Destek A.Ş. Teknoloji Danışmanı Kenan Evren Süslü, Siber güvenliğin en kritik olarak öne çıkan konseptlerinin; AI & ML, (Yapay Zekâ ve Makina Öğrenimi), Blockchain Teknolojileri, IoT/ EoE- Nesnelerin Interneti/ Herşeyin Interneti, Sıfır Güven Konseptini kapsayan tüm teknolojiler, PAM- Kimlik ve Erişim Yönetimi, Çoklu Kimlik Doğrulama teknolojileri, kuantum bilgisayar teknolojileri, 6G ve gelişmiş internet olacağını dile getirirken; “Gelecek çok devinimli bir siber güvenlik hareket alanı oluşturmaya kararlı, bu saydığım teknolojiler artık anayasa maddeleri gibi birer temel haline gelecek, kişi ve kurumlar da buna göre gardını almalı.” açıklamasında bulundu.

Siber Güvenlik Yaklaşımı Nasıl Olmalı?

Piyasada öne çıkan çözümlerden en önemlilerinden olan yapay zekâ (AI) ve makine öğrenimi (ML) teknolojileri algoritmaları, büyük miktarda veriyi analiz edebilir ve potansiyel bir tehdide işaret edebilecek kalıpları ve anormallikleri tespit edebilir. Kurumlar bu sayede siber tehditlere hızlı bir şekilde tespit edebilir ve yanıt verebilirler, otomatik aksiyonlar alabilirler.

Yapay zekâ destekli siber güvenlik araçları, rutin görevleri tekrarlamada ve otomatize etmede önemli rol oynar. Geçmiş verilere dayalı yapılan analizler, gelecek tehditlere karşı alınacak önlemler konusunda önemli göstergelerdir.

Siber güvenliğin geleceğindeki bir başka trend de blockchain teknolojisinin kullanılmasıdır.

Blockchain, bilgileri güvenli bir şekilde depolamak ve aktarmak için kullanılabilen merkezi olmayan bir defterdir. Merkezi olmayan doğası nedeniyle, siber suçluların bir blockchain ağını tehlikeye atması çok daha zordur ve bu nedenle, yüksek düzeyde güvenlik gerektiren uygulamalar için giderek daha popüler hale gelmektedir.

IoT konusunun da çok önemli olduğunu dile getiren Süslü: “Nesnelerin İnterneti’nin (IoT) yükselişinin siber güvenliğin geleceği üzerinde de büyük bir etkisi olacak. IoT cihazları giderek daha yaygın hale geliyor ve genellikle kritik sistemleri ve altyapıyı kontrol etmek için kullanılıyor. Bununla birlikte, birçok IoT cihazı zayıf güvenlik özelliklerine sahiptir ve siber suçlular tarafından kolayca ele geçirilebilir. Sonuç olarak, kuruluşların IoT ile ilgili siber tehditlere karşı korunmak için daha iyi güvenlik önlemleri alması gerekecek. Bu, IoT cihazlarındaki sabit yazılımın ve yazılımın güncellenmesini veya bunların 2FA gibi birden çok güvenlik düzeyine sahip daha güvenli cihazlarla değiştirilmesini içerebilir.”

İlgili Haberler

>> Türk Telekom İnternet Deneyimini Geliştiriyor!