Veri yönetimi, bulut teknolojileri ve sürdürülebilirlik, kurumsal dijital dönüşümün yeni öncelikleri arasında yer alıyor. Hitachi Vantara Türkiye Ülke Müdürü Aslı Arısal, BT Günlüğü’ne verdiği özel röportajda şirketin Türkiye stratejisini, hibrit bulutun yükselişini, sürdürülebilirlik vizyonunu ve yapay zekâ odaklı veri yönetimi yaklaşımlarını anlattı.
“Veri artık kurumların stratejik varlığı”
Aslı Arısal, Hitachi Vantara’nın temel hedefinin kurumların verilerini en yüksek performansla yönetmek ve yeniden kullanılabilir hale getirmek olduğunu belirtti:
“Müşterilerimizin verilerini güvenle depolamalarını, ihtiyaç duyduklarında yüksek performansla erişmelerini sağlıyoruz. Blok, dosya ve obje tabanlı çözümlerle her ölçekten kurumun karmaşık veri ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Bizim misyonumuz sadece performans değil; sürdürülebilirlik, güvenlik ve erişilebilirliği de bir arada sunmak.”
Bulut dönüşümünde yeni kavram: “Verinin özgürlüğü”
Türkiye’de bulut dönüşümünün hızla ilerlediğini belirten Arısal, hibrit bulut yaklaşımının artık birçok sektörde standart hale geldiğini vurguladı:
“Bir dönem ‘public cloud mu, private cloud mu?’ tartışmaları öndeydi. Şimdi hibrit bulut dönemi başladı. Biz buna ‘verinin özgürlüğü’ diyoruz. Kimi veriler fabrikada kalırken, kimileri private cloud ortamında işleniyor. Kurumların bu geçişkenliği yönetebilmeleri için gerekli teknolojik altyapıyı sağlıyoruz.”
Yapay zekâ veri yönetimini dönüştürüyor
Arısal, yapay zekânın Hitachi Vantara’nın ürünlerinde artık merkezi bir rol oynadığını belirtti. Şirketin geçtiğimiz ay tanıttığı PSP 360 çözümünün, milyarlarca veri noktasını analiz ederek kurumlara gerçek zamanlı içgörüler sunduğunu söyledi:
“Yapay zekâyı sadece bir trend olarak değil, operasyonel verimliliğin temel aracı olarak görüyoruz. AI destekli ürünlerimiz, veri yönetimini hızlandırıyor ve karar alma süreçlerini güçlendiriyor.”
Sürdürülebilirlik: “Bu sadece strateji değil, topluma verdiğimiz bir söz.”
Hitachi Vantara’nın global stratejisinde olduğu gibi Türkiye’de de sürdürülebilirliğin merkezde olduğunu vurgulayan Arısal, şirketin her ürününü enerji verimliliği kriterlerine göre değerlendirdiğini belirtti:
“Sürdürülebilirlik bizim için bir kurumsal sorumluluk. Ürünlerimizi ‘IOs per Watt’ değeri üzerinden değerlendiriyoruz. Enerji Star gibi bağımsız kuruluşların değerlendirmelerini referans alarak, enerji verimliliği yüksek çözümler sunuyoruz.”
“Kullandıkça öde” modelleri ve yeni müşteri segmenti hedefi
Türkiye’deki kurumların maliyet optimizasyonuna büyük önem verdiğini belirten Arısal, esnek fiyatlama ve tüketim tabanlı modellerin gelecekte daha da yaygınlaşacağını ifade etti:
“Önümüzdeki 3 ila 5 yıl içinde ‘kullandıkça öde’ gibi esnek modellerin öne çıkacağını öngörüyoruz. Ayrıca enterprise segmentteki deneyimimizi, yeni iş ortaklıklarımızla birlikte orta ölçekli işletmelere de taşımayı hedefliyoruz.”
–
OMIX O1 Icon Tanıtıldı: Helio G100 Gücüyle Profesyonel Kamera Performansı
