Çalışanların İşe Adanmışlığı Hakkında Oracle Araştırması

İşletmeler, Çalışanların İşlerine Adanmışlığının Sağladığı Faydalar Konusunda Hemfikir, ancak Yönetim Kademesi için bu Faydaların Rakama Dökülmesi Zorluğunu Koruyor

Batı Avrupa’daki işverenlerin %31’i, adanmışlığın sağladığı yatırım getirisini ölçmenin işletmenin bütünü açısından zor olduğunu söylerken %30’u ise yönetim kademesindeki karar vericilerin işe adanmışlığın etkilerini kolayca anlayamadığından şikayetçi

Batı Avrupa’daki işverenlerin %68’i ise adanmışlığı ölçmek için halen yılda bir düzenlenen geleneksel personel anketlerine güveniyor 

Oracle Batı Avrupa’daki şirketler arasında düzenlediği “çalışanların işe adanmışlığını  anlama” konulu araştırmasının ikinci fazından elde ettiği sonuçları duyurdu. Elde edilen sonuçlar, iş adanmışlığının öneminin yönetim kademesinde anlaşılmasını sağlamak ve adanmışlık hisseden iş gücünün karar vericiler açısından değerini örneklerle anlatabilmek için İK ekiplerinin elinde önemli bir fırsat olduğunu gösteriyor.

Çalışanların işe adanmışlığını sağlayan nedenleri ve bu aidiyetin sunduğu faydaları anlamak için Avrupa çapında düzenlenenOracle’ın Yeteneği: Batı Avrupa Perspektifi çalışmasına, Batı Avrupa’daki büyük çaplı işletmelerde çalışan 250 İK karar vericisi katılmıştır.

Anketten elde edilen bulgular, işverenlerin %93’ünün çalışanların işlerine adanmışığının şirketleri açısından stratejik öneme sahip olduğunu kabul ettiğini göstermektedir. Katılımcıların çoğunluğu, adanmışlığın takımlar arasındaki işbirliğini olumlu etkilediğini (%65), iş performansını arttırmaya yardımcı olduğunu (%61) ve müşteri hizmetlerinin daha iyi verilmesine katkıda bulunduğunu (%60) söylüyor.

Ancak anket sonuçları, mevcut süreçlerin adanmışlığı yönlendirecek şekilde optimize olmadığını da ortaya koymaktadır. İşletmelerin yüzde altmış sekizi (%68), adanmışlık seviyelerini ölçmek için halen standart personel anketlerine göre hareket ederken sadece %37’si gelişmiş analitik yöntemlerden faydalanıyor.oracle

Bunun sonucunda da işverenlerin %31’i, adanmışlığın işletmenin bütünü açısından doğrudan etkisini ölçmenin zor olduğunu söylerken hemen hemen aynı miktardaki (%30) katılımcı da bunun şirketin karar vericileri açısından faydalarını rakamlara dökmenin zorluğunu kabul ediyor.

Çalışanların işlerine adanmışlıklarının ölçülmesi ve analizindeki önemli rollerine rağmen, İK ekipleri günümüzde işletmeler için adanmışlığı sağlamanın başlıca faktörlerinden biri olarak görülmüyor. Çalışanların iş adanmışlıklarında işletme içinde en çok etkiye kimin sahibi olduğu sorulduğunda işverenlerin sadece %10’u İK derken %34’ü çalışanların yöneticilerinin, %28’i ise kıdemli yönetici ekibinin etkili olduğu inancında.

Bu durum ayrıca Batı Avrupa’daki büyük çaplı işletmelerde çalışan 1.500 kişi arasında düzenlenen Oracle’ın Yeteneği: Batı Avrupa Perspektifi çalışmasının ilk aşamasında ortaya çıkartılan, İK’nın çalışanlar gözündeki göreceli düşük profilini de yansıtıyor. Anketin ilk aşamasına katılan çalışanların sadece %3’ü, İK’nın iş adanmışlığı üzerinde en çok olumlu etkiye sahip bölüm olduğunu belirtmişti.

Avrupa, Ortadoğu ve Afrika (EMEA) ile Asya Pasifik bölgelerinden sorumlu Başkan Loïc Le Guisquet’in görüşleri ise şöyle: “Çalışanlar bir işletmenin ön cephesidir, halka dönük yüzüdür, işletmenin temsil ettiklerinin maddi olarak canlı bir hal aldığı noktadır. Bu nedenle çalışanların işlerine adanmışlığını anlayabilmek ve daha da önemlisi çalışanların adanmışlık seviyesini iyileştirebilmek, günümüzün tüm başarılı liderleri için mutlak bir öncelik halini almaktadır.
“Bu amaçla da daha titiz hazırlanmış bir adanmışlık stratejisi kaçınılmaz bir gerekliliktir ve İK ekipleri de kuruluşların bu geçişine yardımcı olma konusunda önemli bir rol oynamaktadır. Günümüz İK ekiplerinin çalışan adanmışlığını etkin bir şekilde ölçmelerine imkan tanıyan veritabanı araçlarına erişimi olduğu gibi, bu araçlar, çalışan katılımlarının işletme üzerindeki etkisini yönetim kademesindeki karar vericiler için rakamlara dökme konusunda da yardımcı olabilmektedir. Bu sayede de İK kendisini işletmenin merkezine oturtabilecek ve kuruluşun büyüme hedeflerine en uygun iş adanmışlığı stratejilerini yönlendirebilecektir.”

Oracle’ın en son bulgularını çalışanların görüşlerinin belirlendiği anketle birleştirdiğimizde, her ne kadar işverenler, adanmışlığı yönlendirmede en çok role departman yöneticilerinin sahip olduğunu belirtse de, araştırma sonuçlarının, çalışanların yöneticileriyle arasındaki iletişimin hala zayıf olduğunu ve bunun da işe adanmışlık konusunda kendilerini daha az istekli hissetmelerinin en sık karşılaşılan nedeni olduğunu gösterdiğini görüyoruz.

İşverenlerin %90 gibi ezici bir çoğunluğu, güçlü liderliğin çalışanların verimliliğini arttırmada etkili olduğunu kabul ederken %34’ü ise çalışanların adanmışlığını yönlendirmede bölüm yönetiminin işletme içindeki diğer her tür departmandan daha fazla role sahip olduğunu söylemektedir.

Bölüm yönetiminin rolü konusundaki bu takdir, çalışanların kendilerinde de mevcuttur. Yaklaşık üçte biri, kendilerini işe adanmışlık konusunda istekli hissetme anlamında iyi bir bölüm yönetiminin önemli olduğunu vurgularken %41’i ise yöneticileriyle aralarındaki zayıf iletişimin, kendilerini daha az adanmış hissetmelerinin en sık karşılaşılan nedeni olduğu kanaatindedir. Tüm bunlara rağmen işverenlerin sadece %13’ü, çalışanların işe adanmışlık hissine sahip olmalarında bölüm yönetiminin mükemmelliğine odaklanmanın en önemli husus olduğu görüşünde.

Neyse ki işveren önceliklerinin, çalışanların öncelikleriyle paralellik arz ettiği daha birçok alan var.

  • Örneğin, işverenlerin yüzde elli sekizi (%58) bireysel çalışanların mükemmeliyetinin adanmışlık üzerinde güçlü bir olumlu etki yarattığını söylerken bu düşünce çalışanların %53’ünde de mevcut.
  • İşverenlerin yüzde elli ikisi (%52), ekip çalışmasını ve işbirliğini benimsemenin adanmışlığı olumlu olarak etkilediğine inanırken çalışanların %53’ü de buna inanıyor.
  • İşverenlerin %54’ iyi bir iş/özel hayat dengesinin çalışanları adamışlığa daha çok yönlendirdiğini söylerken çalışanların %50’si de buna katılıyor.

“Her ne kadar herkes bölüm yöneticilerinin çalışan adanmışlığını üst seviyelere taşımaktan sorumlu olduğunu ve iyi bir iletişimin bunu başarmak için gerekli olduğunu kabul etse de, elde edilen bulgular işletmelerin yönetim fonksiyonlarını buna göre geliştirmediğini göstermektedir. Çalışmanın değişen yapısı ve artan talep göz önüne alındığında, İK’nın kuruluşta, değişimin kilit temsilcileri olarak bölüm yöneticilerinin merkeze konulduğu bir adanmışlık kültürünün oluşmasına yardımcı olması elzemdir.” diyor Le Guisquet.

Konu en yeni dijital ve mobil teknolojiler, İK araçları ve sosyal medya platformları olduğunda Oracle’ın elde ettiği bulgular işverenlerin sadece küçük bir azınlığının bunları, artan adanmışlığa doğrudan katkı sağlayan unsurlar olarak gördüğünü ortaya koyuyor.

İşverenler teknolojilerden ziyade uygulamalara önem veriyor. Örneğin işverenlerin %48’i, sağlıklı, güvenli ve rahat bir çalışma ortamının çalışan performansını arttırdığını söylerken %45’i esnek çalışma saatlerinin faydasına ve %48’i de çalışanlara sunulan eğitim ve gelişim imkanlarına inanıyor, ancak tüm bu alanlar mobil ve sosyal araçlarla geliştirilebilecek alanlar.

Ancak tüm bunlara rağmen işverenlerin sadece %15’i en son dijital ve mobil teknoloji kullanımının çalışan adanmışlığı açısından en önemli unsur olduğunu söylemekte ve sadece %3’ü ise çalışanların işte sosyal platformları kullanmalarını sağlamanın en önemlisi olduğu kanaatinde.

Oracle Filiz Doğan, Oracle Türkiye Genel Müdürü ve Başkan Yardımcısı görüşleri ise şu şekilde: “En son dijital, mobil ve işbirliği araçları, işletmelerin, çalışanların kendilerini işletmenin bir parçası hissetmelerini daha fazla sağlayan girişimler ve stratejileri desteklemelerine yardımcı olmada ayrılmaz bir rol oynuyor. Ancak adanmışlığı sağlayan bu teknolojilerin kendileri değil. Bu teknolojilerin etkin olabilmesi için iş süreçlerine sorunsuz bir şekilde dahil edilmeleri ve böylece bölüm yöneticileri ile çalışanların da bunları ister performans incelemesi, ister işe alma süreci, ister sosyal öğrenimin paylaşılması isterse de zaman kartlarının mobil cihazlar kullanılarak girilmesi olsun normal işlerinin bir parçası olarak kullanmaları gerekir.”