Siber güvenlik, dijitalleşme ve inovasyon

Deloitte Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölgesi (EMEA) Yönetim Kurulu Araştırması’na göre yönetim kurullarında strateji, büyüme ve performans en öncelikli üç konu olarak ele alınırken; siber güvenlik, dijitalleşme ve inovasyon ajandalarda hızlı yükseliş gösteriyor.

Deloitte, ‘EMEA 360° Yönetim Kurulu Araştırması: Bölgelere göre Gündem Öncelikleri Raporu’nu yayımladı. EMEA bölgesindeki 20 ülkenin yönetim kurullarında yer alan 271 bağımsız üyenin görüşleri ile şekillenen çalışma, bölgedeki yönetim kurullarının karşı karşıya oldukları konulara dair özgün bir bakış açısı getiriyor.

Çalışma özellikle kurumsal yönetim alanındaki altı unsura ışık tutuyor; strateji ve risk yönetimi, inovasyon, siber güvenlik, üst yönetimin ücretlendirilmesi, yönetim kurullarında ardıl planlama ve yetenek yönetimi, yönetim kurulu performansı ve değerlendirmesi.

EMEA bölgesindeki şirketlerin yönetim kurulları gündemi incelendiğinde aşağıdaki konular öne çıkıyor:

  • Strateji, büyüme ve performans en öncelikli üç konu olarak yer alıyor.
  • Siber güvenlik, dijitalleşme ve inovasyon, öncelik sıralamasında hızlı bir yükseliş sergiliyor.
  • Siber güvenliğin önemine rağmen, katılımcı şirketlerin yalnızca %46’sının konuya ilişkin bir aksiyon planı bulunuyor.
  • Maliyet azaltımı ve sermaye yönetimine ilişkin konular öncelik sıralamasında gerilemiş durumda.

Deloitte Türkiye Kurumsal Risk Hizmetleri Direktörü Itır Soğancılar Gülüm, konuya ilişkin “Türkiye’den farklı sektörlerden, farklı büyüklükteki şirketlerin ve holdinglerin bağımsız yönetim kurulu üyeleriyle yaptığımız görüşmelerin sonuçları bu araştırma raporuna katkı sağladı. Araştırma sonuçları, diğer ülkelerde yönetim kurulu gündeminde konuşulan konuların bazılarının (inovasyon, siber güvenlik gibi) Türkiye için de benzer eğilim gösterdiğine işaret ediyor. Bununla birlikte, riskin, yönetim kurulunun stratejik karar alma mekanizmasının içine yerleştirilmesi, yönetim kurulu üyelerinin profillerinin farklılaştırılması, yönetim kurulu performans değerlendirmeleri gibi konularda henüz kat edilecek yolumuz olduğu da ortaya çıkıyor. Araştırmanın, Türkiye’deki şirketlerin yönetim kurullarına, kendi mevcut durumlarını diğer katılımcılarla karşılaştırma, gündemlerini gözden geçirme, farklı konuların gündeme taşınmasını talep/sorgulama vb. konularda ışık tutacağına inanıyorum” şeklinde konuştu.

Gülüm, ayrıca, şu değerlendirmede bulundu: “Türkiye özelindeki sonuçlar, üç konunun yönetim kurullarının karşılaştığı kritik sorunlar olarak önem kazanacağını gösteriyor: politik ve sosyal belirsizlik, regülasyonlar ve uyum, siber güvenlik.”

Siber güvenlik gelecek 12-24 aylık dönemde en önem kazanan gündem maddesi

Araştırmaya göre siber güvenlik, geçtiğimiz 12 aylık süreçle kıyaslandığında, listede üst sıralara tırmandı ve bağımsız üyeler için gelecek 12-24 aylık döneme dair en önem kazanan gündem maddesi olmayı başardı. Katılımcıların sadece %48’i siber güvenlik konusunda yönetim kurulu farkındalığına yüksek not veriyor. Siber güvenliğe addedilen öneme rağmen, siber güvenlik konularına dair bir aksiyon planı olduğunu söyleyen katılımcılar sadece %46 oranında kalıyor. Yönetim kurulunda siber güvenlikten sorumlu bir üyesi bulunan şirketlerin oranı ise yalnızca %5.

Ancak sektör bazında değerlendirme yapıldığında şu sonuçlara ulaşılıyor:

  • Siber güvenlik, imalat sektöründeki katılımcıların sadece %38’i için yönetim kurulu seviyesinde ele alınan bir öncelik olarak belirtiliyor. Siber saldırıların aynı zamanda üretim tesisleri ve ar-ge merkezlerini de hedef aldığı düşünüldüğünde, nispeten düşük ilgi seviyesi endişe verici.
  • Yaşam bilimleri sektöründe katılımcıların yarısı siber güvenlik konusunda yüksek farkındalık olduğunu söylüyor.

İnovasyon yönetim kurullarında önemini artırıyor

Katılımcıların %60’ı inovasyona yüksek önem atfediyor; gelişim, üst yönetim (icra kurulu ve yönetim kurulu) tarafından takip ediliyor. Almanya, İrlanda ve İtalya gibi yenilikçiliğin hükümet tarafından da net bir şekilde desteklendiği ve sağlam bir girişimci kültüre sahip ülkelerde, inovasyon yönetim kurulu gündeminin üst sıralarında yer alıyor. Türkiye’de de katılımcıların çoğu, kurum kültürlerinin inovasyonu ve yeni fikirleri desteklediğini belirtiyor. İnovasyon; yaşam bilimleri ve teknoloji, medya ve telekomünikasyon sektörlerinde öne çıkarken, taahhüt, enerji ve kaynak yönetimi sektörlerinde geriden geliyor.

Ürün inovasyonu yönetim kurulu seviyesinde en çok ilgi (%63) gören kalem olurken, onu %49 ile iş modeli yenilikçiliği, %48 ile süreç inovasyonu ve %47 ile dijital inovasyon izliyor.

Dijitalleşme hızlı yükselişte

Dijitalleşme, geleneksel sektörlerde mevcut oyuncuları yerinden etmeye aday yeni dijital güçlerin ortaya çıkması sebebiyle, yönetim kurullarının öncelik listesinde 7 sıra yükseliyor. Dijital ortamda bilgi ve becerisiyle yol alınmasını sağlayacak kişilere, yönetim kurulu seviyesinde talebin yakın gelecekte artması bekleniyor.

Strateji ve risk

Yönetim kurulu üyelerinin çoğu etkin bir strateji ve risk yönetiminin, değişen koşullara uyum sağlamadaki gerekliliğine inanıyor. Katılımcıların %88’i risk yönetiminin, yönetim kurullarının karar verme süreçlerine iyi entegre edildiğini düşünüyor. Türkiye de bu ülkeler arasında başı çekiyor.

Yönetim kurullarında çeşitlilik ve başarı faktörleri

Geleceğin yönetim kurullarında hangi becerilere ihtiyaç duyulacağı sorusuna cevaben, sektör bilgisi (%87) ve organizasyonun stratejik yönelimi (%69) öne çıkıyor. Yönetim kurulu üyelerinin seçiminde, katılımcılar %70’i profesyonel özellikleri, %55’i cinsiyeti, %45’i ise kurumun ve yönetim kurulunun uluslararası bir niteliğe sahip olmasının dikkate alındığını belirtiyor. Özellikle cinsiyet eşitliği açısından yönetim kurullarında çeşitlilik için, yasal zorunluluklar ya da kurumsal yönetim kural ve kılavuzları ilave kriterler getirebiliyor. Örneğin, Türkiye’de borsaya kote olan şirketlerde, yönetim kurulunda en az bir kadın yönetim kurulu üyesi olma zorunluluğu bulunuyor; bu şirketlerde yönetimde bulunan kadın üye oranı ortalaması ise %10. Gelişmiş ülkelerde ise bu oran %15 ila %35 arasında seyrediyor.

DEPOLAMA SİSTEMLERİNDE HUAWEİ FARKI