Wild Hearts İnceleme: Monster Hunters Gibi Oyunlardan Hoşlananlar İçin

Wild Hearts, bir aksiyon RPG oyunu. Japon menşeli Omega Force harafından hazırlanan oyun, Amerikalı Electronic Arts tarafından yayınlanıyor. Omega Force, başta Dynasty Warriors serisi olmak üzere pek çok önemli yapımda görev almış bir stüdyo. EA’i zaten hemen hepimiz biliyoruz, dünyanın en büyük video oyun şirketlerinden bir tanesi. İşte Wild Hearts inceleme yazımız!

Başta belirtmekte yarar var ki bu oyun, özellikle Monster Hunter hayranlarının ilgisini çekebilecek bir yapım. Hem benzer özellikleri hem de kendi has detaylarıyla sizi feodal Japonya’dan esinlenilerek hazırlanan fantastik Azuma’ya davet ediyor.

“Bu oyunu daha önce duymuş muydun?” derseniz, açıkçası tanıtım videolarını izlemiştim, ancak oyun üzerine araştırmalar yapmamıştım. Şimdiye kadar oynadığım oyunlara kıyasla benim için farklı bir konumda durduğunu söyleyebilirim. Yine de, bir anda Wild Hearts’ı karşımda buldum ve şimdi de deneyimlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Hikâye ve oynanış detaylarına geçiş yapmadan önce, oyunda en çok dikkatimi çeken iki unsurdan söz etmek istiyorum…

Birincisi, Wild Hearts’ın renkli ve gerçekten de fantastik bir dünyası var. Yanlış anlaşılma olmasın, grafik kalitesi olarak güçlü bir oyun değil, ama sanat tasarımı tarafında gerçekten iyi işler çıkarılmış. Çevre tasarımları, bitkiler ve hayvanların bir araya gelerek oluşturdukları devasa yaratıklar, zaman zaman hayranlık uyandırıyor ve bir anlığına savaşmayı bırakıp onları izlemeye dalabiliyorsunuz. Bu da aslında oyundaki varlığınızı tehlikeye sokabilecek bir durum. Yaratıklar hayranlık uyandırsa da hâlâ ölümcül ve pek sevecen oldukları söylenemez.

İkinci konu ise müzikler. Hani bazen YouTube’da doğa manzaraları eşliğinde huzurlu ortam müzikleri ararsınız ve dinlerken bir yandan da gözlerinizi kapatırsınız ya, işte bence benzer bir durum bu oyunda da var. Hem güzel manzaralar hem de ruhunuza dokunan melodiler var. Bu müziklerden bazılarını oyun haricinde de dinleyebileceğinizi düşünüyorum.

Wild Hearts İnceleme: Monster Hunters Gibi Oyunlardan Hoşlananlar İçin

Bir köy deyip geçme, koca bir dünya aslında… Ve varlığını sürdürebilmek için sana ihtiyacı var!

Oyunun açılış sekansından sonra karşımıza karakter hazırlama ekranı geliyor. Kimileri bu ekranlarda saatler harcıyor, ama ben birkaç dakikalık düzenleme ile yola koyulmayı seçenlerdenim. Çok detaylı olmasa da güzel seçenekler var.

Uzaklardan gelen bir avcıyı kontrol ediyoruz. Amacımız, Azuma’da yaşayan ve Kemono olarak da bilinen devasa yaratıkları avlamak. Bu, hem bizim gelişimimiz hem de toplumumuzun devamlılığı için önem taşıyor.

Kimi zaman yalnız, kimi zaman da diğer gerçek oyuncuların katılımlarıyla hareket ediyoruz. Eğer destek güce erişebilirseniz, bu haliyle düşmanınızı daha kolay alt etmenizi sağlıyor. Öte yandan, etrafta gezintiye, bir nevi yeni bir ava çıkmışken farklı oyuncuların (Gerçek oyuncular) hazırladığı ve orada bıraktığı ahşap yapılarla karşılaşabilir ve onları kullanabilirsiniz de. Evet, işte oyunun önemli bir diğer noktası.

Wild Hearts’ta Karakuri adı verilen ahşap yapı sistemi bulunuyor

Bu sistem, hem haritada bir noktadan başka bir noktaya daha iyi ulaşmanıza hem de karşılaştığınız yaratıkları daha kolay alt etmenize imkânlar sunuyor. Doğanın gücüne karşı koyabilmek için antik teknolojilerden faydalanmak gerekiyor.

Basit birkaç örnek vermek gerekirse, diyelim ki tırmanmanız gereken yüksek bir duvar var. Duvara tırmanma yeteneğiniz var, ama çok yüksek duvarlara tek seferde tırmanmak zor. İşte burada birkaç katlı ahşap düzenek oluşturabilir ve bu düzeneğe çıktıktan sonra duvara tırmanabilirsiniz.

Ya da bir yaratığa güçlü hava saldırıları gerçekleştirmek için savaş alanında birkaç katlı tahta yükseklik kurabilir ve buradan atlayarak saldırabilirsiniz. Aklınıza Fortnite da gelebilir.

Karakuri sistemi kapsamında daha gelişmiş yapılar yapabilir, duvar etkisi gösterebilecek savunma mekânizmaları kullanarak yaratıkların daha fazla hasar almasını da sağlayabilirsiniz. Yani işler, bir süre sonra sizin savaş zekânıza göre şekilleniyor diyebiliriz.

Bu arada, maceramız esnasında tabii ki yardımlar aldığımız yapay zekâ kontrolündeki dost karakterler de var. Kimi zaman bir sohbete tutuşarak hikâye ve yaşananlar hakkında daha fazla bilgi alabilir, kimi zaman da işinize yarar silah ve ekipmanlar için yardım alabilirsiniz.

Wild Hearts İnceleme: Monster Hunters Gibi Oyunlardan Hoşlananlar İçin

Savaş esnasında zaman zaman can sıkan animasyonlar ve geç kalan kamera sistemi

Savaş mekânikleri, zaman zaman hızlı hareket edebilmenizin önüne geçebiliyor. Bir saldırı çeşidi belirlediniz ve saldırdınız diyelim. Saldırı esnasında kamera açısı bozulabiliyor ve siz de bunu düzeltmek için yeniden konum almak istiyorsunuz. Ama oyun, mevcut animasyon süreci tamamlanana kadar size izin vermiyor. Bu bana Pro Evolution Soccer ile FIFA serisinin eski rekabet dolu günlerini hatırlattı aslında. PES oyunlarında daha açık ve özgür futbol imkânı varken FIFA oyunlarında ise önceden belirlenmiş, deyim yerindeyse kalıplara sokulmuş kapalı bir sistem vardı. Tabii bu rekabet, yıllar yıllar önceydi. Bu iki seriden oyunlar oynayanlar, ne demek istediğimi anlamıştır diye düşünüyorum.

Wild Hearts inceleme: Renkli ve tehlikeli kocaman bir dünya, ama…

Oyunumuz, büyük arenalara sahip. Açık dünya olarak tasarlanmasa da bunu çoğu kez hissetmiyorsunuz bile. Buralarda keşfe çıkabiliyor ve savaşıyorsunuz. Yine de, keşif tarafında daha fazla kaynak sunan bir dünyada yer almak isterdim.

Yapımcılar, oyunu tamamlayabilmek için 30 saat civarı bir serüvenin gerekli olduğunu dile getirmişti. Henüz oyunu bitirmedim, ama uzun bir süreç sunması güzel. Zira günümüz ekonomik şartlarında, oyun fiyatları da yükselişte. Eh, yeni bir oyun alıyorsak bunun birkaç saatlik değil de onlarca saatlik deneyimler sunuyor olması daha sevindirici.

Tabii oyundaki süreç, vakit geçtikçe sizi de değiştiriyor. Silah envanteri genişliyor ve daha güçlü zırhlar elde edebiliyorsunuz. Avladığınız yaratıklar, size işe yarar ekipmanlar sunabiliyor. Öte yandan silahlarınız için de dikkat çekici bir geliştirme sistemi mevcut.

Oyunda toplamda 8 farklı silah bulunuyor. Bunlar arasında özellikle Katana ve Bow, yani yay ilgimi çekti. Merak ettiğim bir diğer silah ise, Bladed Wagasa oldu. Buna da bıçaklı şemsiye diyebiliriz. Bir nevi uçup kaçabildiğiniz bir silah.

Yaratıklara göz attığımızda ise, 21 tane devasa yaratık var. Gücünü doğadan alan ve savaş esnasında bunu size fazlasıyla hissettiren yaratıklar, zaman zaman farklı renkler ve daha farklı saldırı biçimleriyle karşınıza çıkabiliyor. Yani varyasyonları da var.

Wild Hearts İnceleme: Monster Hunters Gibi Oyunlardan Hoşlananlar İçin

Son yıllarda satışa sunulan oyunların büyük kısmı neden optimizasyon sorunlarına sahip?

Oyun geliştirmek zor ve maliyetli bir iş, bunun farkındayız. Yapımcıların çoğu kez zamanla yarışmak zorunda kaldıkları da oluyor, ama sorunlu oyunlar gerçekten biz oyuncuları üzüyor… “Hele bir oyunu çıkaralım, nasılsa sonra güncelleme yayınlarız” mantığı, açıkçası çok da güzel bir düşünce değil. Zira oyunları uzun süredir bekleyen ve çıkar çıkmaz “ilk oynama heyecanı” ile deneyimlemek isteyen pek çok kişi var. Optimizasyon problemleri ve diğer problemler, işte bu heyecan ateşini söndürebiliyor. Bu sebeple, “ilk deneyim” her zaman çok önemlidir diye düşünüyorum.

Wild Hearts, gelişmiş grafiklere sahip olmamasına rağmen güçlü sistemleri dahi yorabilen bir yapıda. Bazen haritada boş boş gezerken dahi FPS performans düşüşleriyle karşılaşabiliyorsunuz. Bu performans sorunları, savaş süreçlerini de olumsuz etkiliyor haliyle. Öyle ya, hızla akıp giden bir sistemi bozmak, ahengi kaybetmek demektir. Yine de yapımcıların hem performans hem de yeni içerikler tarafından güncellemeler üzerinde çalıştıklarını da eklemeliyim.

Toparlamak gerekirse…

Wild Hearts inceleme yazımızın sonuna gelirken bir toparlama yapalım. Oyun, Monster Hunter serisiyle benzerlikler gösterse de, genel klasmanda bakıldığında “farklı” diyebileceğimiz bir oyun. Özellikle Japon kültürüne hayranlık duyanlar için güzel bir seçenek. Öte yandan, fantastik dünyalarda yol almaktan ve gerek tek başına gerekse de diğer arkadaşlarıyla hareket ederek devasa yaratıkları kesmekten hoşlananlar için de nadir örneklerden bir tanesi.

Tekrar hatırlatmam gerekirse, oyunun renkli tasarımlardan oluşan dünyası ve müzikleri, benim en çok ilgimi çeken unsurları oldu.

An itibarıyla can sıkan tarafı ise, PC tarafında can sıkıcı optimizasyon sorunlarının olması.

Oyunun Steam sayfası için tıklayın.

İlgili Haberler

>> İptal Edilen Doom 4’ün Yeni Videoları Ortaya Çıktı!